NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
الْوَهَّابِ
بْنُ عَبْدِ
الْمَجِيدِ
الثَّقَفِيِّ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ عُبَيدٍ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ أُمِّهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا قَالَتْ
كَانَ
يُنْبَذُ
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي سِقَاءٍ
يُوكَأُ
أَعْلَاهُ
وَلَهُ
عَزْلَاءُ
يُنْبَذُ
غُدْوَةً
فَيَشْرَبُهُ
عِشَاءً
وَيُنْبَذُ
عِشَاءً
فَيَشْرَبُهُ
غُدْوَةً
Âişe (r. anha)'dan
rivayet olunmuştur; dedi ki:
Rasûlullah (s.a.v.)'e,
yukarısı bağlanan bir tulumda şıra yapılırdı. Tulumun (aşağısında
içerisindekini içmeye yarayan bir de) ağzı olurdu. Sabahleyin yapılan şırayı
akşamleyin içerdi. Akşamleyin yapılan şırayı da sabahleyin içerdi.
Ayrıca bu hadis'i
Müslim, eşribe; Tirmizî, eşribe de tahric etti.